Güney Kıbrıs Rum Yönetimi (GKRY) basınından Politis gazetesi, İsrailli yatırımcıların Ada'daki arazi ve konut alımlarıyla ilgili çarpıcı bir habere imza attı.
"Başka bir vadedilmiş toprak gibi. Yahudiler neden Kıbrıs'tan arazi alıyor?" başlığıyla yayımlanan haber, İsrail-İran geriliminin ardından GKRY'ye yönelen İsrailli sayısının 15 bine ulaştığını iddia etti.
GKRY, İSRAİLLİLERİN "ARKA BAHÇESİ" OLDU!Politis'in haberine göre, İsrail ile İran arasındaki gerilimin tırmanması, İsraillilerin Güney Kıbrıs'a olan ilgisini önemli ölçüde artırdı.
Gazete, Kovid-19 salgını döneminde de İsraillilerin GKRY'yi "arka bahçeleri" gibi kullandığına dikkat çekerek, bu durumun yeni bir olgu olmadığını vurguladı.
Ada'ya akın eden İsraillilerin sadece konut ve arazi almakla kalmadığı, aynı zamanda kendi topluluklarını ve şehirlerini oluşturma eğiliminde olduğu belirtildi.
"ÜLKEMİZ ELDEN GİDİYOR!"GKRY ana muhalefet partisi konumundaki aşırı sol Emekçi Halkın İlerici Partisi (AKEL) Genel Sekreteri Stefanos Stefanu, partisinin kongresinde İsraillilerin ülkelerindeki kontrolsüz arazi alımlarına karşı sert uyarılarda bulundu.
Stefanu, "Ülkemiz elden gidiyor, İsrail bizi işgal ediyor" ifadelerini kullanarak, bu durumun ulusal güvenliği tehdit ettiğini savundu.
"KRİTİK BÖLGELER TEHDİT ALTINDA!"Stefanos Stefanu, yaptığı konuşmada İsraillilerin GKRY'deki mülk edinimlerinin sadece ekonomik bir durum olmadığını, aynı zamanda stratejik bir tehlike taşıdığını belirtti.
Stefanu, "Siyonist okullar ve sinagoglar inşa ederek kapalı getto alanları yaratma eğilimi gelişiyor" dedi.
Ayrıca, İsraillilerin Kıbrıs'ta önemli ekonomik merkezleri ve geniş toprakları "organize şekilde" satın aldıklarını gözlemlediklerini vurgulayarak, bu durumun özellikle kritik bölgelerdeki mülk edinmeleriyle ulusal güvenliği tehdit ettiğini öne sürdü.
AKEL'DEN ÇAPRICI MESAJ: "YENİ İSRAİL!"AKEL'in sosyal medya paylaşımlarında ise Stefanu'nun bu çıkışını destekleyen oldukça dikkat çekici ifadeler yer aldı.
Partinin paylaşımlarında "Yeni İsrail" ve "İsrail'in yeni işgal ettiği ülke" gibi söylemlerin öne çıkması, konunun Güney Kıbrıs siyasetindeki hassasiyetini ve AKEL'in bu konuya verdiği önemi açıkça ortaya koydu.
Bu ifadeler, Ada'da "İsrail işgali" tartışmalarının fitilini ateşlemiş durumda...